Thursday, September 27, 2012

Patates


Saydı. Tam 32 tane patates vardı çuvalın içinde. Büyük, kumpirlik, eğri büğrü ağır 32 patates. Ayşen hanımın onlara verdiği ufak bıçağı eline aldı. Yatağın kenarına oturup çuvalı önüne çekti ve içinden eline gelen ilk patatesi aldı. Sol elinde tuttu, baktı. Sonra bıçağı değdirdi, batırdı ve oymaya başladı. O küçük bıçak ile "anne" yazmak tam 20 dakika sürdü. Terlemişti. Elleri bıçağı doğru kavrama çabasından kızarmış acıyordu. "Anne" yazan patatesi komidinin üzerine koydu. Çuvala baktı. 31 tane kalmıştı. Ayşen hanım'ın talebi üzerine hazırladığı 32 maddelik "Size ağır gelen herşey" listesi cebindeydi. Bir sonraki patatese ne yazacağını çok iyi biliyordu, kağıdı çıkartmasına gerek yoktu. Eline aldı patatesi, "Bedenim" yazmaya koyuldu.

Karşı apartman dairesinin penceresinde duran kadın koltukta örgü ören annesine döndü. "Bizim manyak sonunda çuvalı bıraktı. İçinde patates varmış anne! Günlerdir deli patates taşıyor her yere." Gözlerini kısıp dikkatle baktı. "Aaa! deli oyuyor şimdide"  Annesi örgüyü bıraktı, kızının yanına gelip kadına baktı. "Vah vah yavrum. Ne olacak bu kızın hali? O kilolarla evde kaldığına şaşmamalı." Perdeleri örttü, kızını pencereden çekti.

No comments:

Post a Comment